DEVLET, ÜÇ HARFLİLER ÖNÜNDE DİZ ÇÖKTÜ
Ahmet ÖLÇÜLÜ
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, almış karşısına üç harflilerin temsilcilerini, sonra da, “Piyasa düzenini ve işleyişini bozmaya dönük haksız fiyat artışlarına asla müsaade etmeyeceğiz” demiş…
Böylece hadlerini bildirmiş mi oluyor?
Ne olmuştu hatırlayalım:
Hayat pahalılığı karşısında ne diyeceğini bilemeyen Erdoğan, “üç harfliler” diyerek, fiyat artışlarının mesuliyetini kendi üzerlerinden atarak ülke genelindeki çok şubeli market zincirlerine fatura etmek istemişti.
Sonra topa giren girene…
Bahçeli ile BİM arasındaki atışma…
BİM’e saldırı, denetimler vs derken oluşan tablo:
Devlet, üç harfli bakkalların önünde diz çöktü.
Nasıl mı?
Hem bu bakkalları hedef gösterdiler ve hem de bunlar varlıklarını eskisi gibi devam ettirebiliyorsa, demek ki devletin bunlara gücü yetmiyor.
İktidarın fiyat artışlarından kendi mesuliyetini saklamak için fiyat artışlarına üç harfliler sebep oluyor diyerek ortaya attığı senaryo, şimdi hem kendi ayaklarına dolandığı gibi kendilerini kurtarmak adına devleti de bir bakkalın önünde diz çöktü görüntüsüne soktular.
Demek fiyat artışlarına bunlar sebep oluyor ve devlet de bunlara diş geçiremediğinden fiyatlar artmaya devam ediyor, öyle mi?
Hem çalınan minare kılıfa sığmadı, hem de devlet zaafı gibi bir tablonun oluşmasına sebebiyet verdiler…
Bir de bunlar devletçi filan geçinir. Gerçek mânâda bir devletçi, yani millî değerlere sahip çıkan ve o değerlerin de ancak devlet eliyle korunabileceğini ve bu sebeple de devlete halele gelmemesi gerektiğini idrak etmiş biri, kendi istikbâli, menfaati adına devlete halele gelmesini, devletin zaaf içinde olmasını içine sindirebilir, kendi şahsi menfaati adına devleti harcamaya tenezzül edebilir mi?
Devlete bu türden verilen bir zararı, hiçbir devlet düşmanı, hiçbir anarşist veremez.
Biz, devlet fikrine sonuna kadar bağlı ama mevcut devlet yapılanmasına da sonuna kadar karşıyız. Sahip olduğumuz devlet ideali yanında mevcut devlet teşekkülü, devleti, bir bakkalın önünde diz çöktürecek derecede aciz ve şahsî menfaatlerinden öte bir derdi olmayan yapı görünümünde.
Gerçek devlet adamı ve devlet ebed müddet fikir ve ahlâkının sadıklarına düşen vazife, devleti bu istismarcıların, sahte kahramanların elinden kurtarmak olmalı.