YAŞAMAYI DENEME
Yavuz USTA
Haramilerin hükümdar olduğu bir ülkede, dürüstçe yaşamayı denemeye cüret edebilmekten ziyade kahramanlık nedir acaba?..
Bayraklar açıp sloganlar atabilmektir demeyin; haramilerin çanaklarını yaladığınız gün sembollerinizin mânâlarına pislettiğiniz gün olarak kendinizi not ettirdiniz, bu veballeriniz ile muhakkak “yüzleşeceksiniz”.
13 yaşımdan itibaren emekçiyim; vatan devlet borcu askerliğimde Sivas, Erzincan, Tunceli ve Bingöl coğrafyasında yaz kış ayak basıp yatmadığım dağ yok gibidir ve 18 aylık kamu görevimin SSK primini askerlik borçlanması adı altında yılbaşı öncesi 37.300 tl olarak bankaya borçlanıp, emeğimle alın terimle ödemeye devam ediyorum, fakat emeklilikte prim borcuna takıldım (şimdilerde 70 -80 bin arası ödeniyormuş) bir kaç sene daha SS primi ödemeye devam edeceğim… Fakat bizim süper dindar vekiller, iki sene vekillikleriyle süper emekli olabiliyorlar demi…
Hayatımın en sıkıntılı anlarında dahi espri yapmışımdır mesela; beynime pıhtı atıldığı gün felç olmuş ev ahalisi paniklerken konuşamadığım halde gülümseyip içimden:
– “Bu sefer şansın yaver gitti usta! Son nefesine kadar yataktan çıkamayacak, kimseyle konuşamayacak, sadece mevlânla hasbihal edeceksin!” demiştim…
Fakat sağlık sorunlarım yüzünden malûlen emeklilik talebiyle gittiğim sağlık heyetinin ruh sağlıklarını kaybetmiş doktorlarının üslûpları karşısında esprimi yapamadım ve talebimin reddine karar vermeleri baya dokunmuştu kalbimin bam teline… En kötüsü de siyasî ve rüşvet bağlantıları ile nice sağlıklı kişilerin bu beyaz önlüklüler tarafından emekliliklerine olumlu kararlar verildiklerine şahit olmamdı; verirsen 25-30 bin o zaman atılırdı imzalar…
Şimdi bu adaletsiz çarkın mümessilleri ve onların pis çanaklarının yalayıcıları helallik mi bekliyorlar? Sizin taptıklarınız ayaklarımın altında can çekişiyorken, neden endişe ediyorsunuz ki? Benim taptığım İlâh’tan mı korkuyorsunuz?
Tabiî ki hakkımı helâl etmeyip, bu hesaplaşmanın peşini de bırakmayacağım.