TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ, İSRAİL KARŞITI CEPHENİN LİDERLİĞİDİR! / SON GELİŞMELER ÜZERİNE (17 Ekim 23) – ALİ OSMAN ZOR
Terör Devleti – Siyonist İsrail’in akşam saatlerinde Gazze‘de El Ehli Vaftiz Hastanesi’ne düzenlediği saldırı üzerine Adımlar Platformu Genel Başkanı sayın Ali Osman Zor ile gerçekleştirdiğimiz röportajın görüntülü kaydı yanında tam metnini alakalarınıza sunuyoruz.
Röportaj, Terör Örgütü İsrail’in hastahane bombalamasının hemen ardından 17 Ekim 2023 tarihinde yapılmıştır.
AdımlarTV
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ, İSRAİL KARŞITI CEPHENİN LİDERLİĞİDİR!
–SON GELİŞMELER ÜZERİNE- 17 Ekim 23 / ALİ OSMAN ZOR
AdımlarTv: İsrail Gazze’de birkaç saat önce bir hastane vurdu ve en az 500 (1000 de tahminler arasında) şehidimiz var. Sıcağı sıcağına düşüncelerinizi almak istedik.
Ali Osman ZOR: Allah şehit olan bütün müminlere rahmet eylesin, şefaatlerinden bizi mahrum eylemesin… Ama bu artık kırılmanın yaşanacağı belki de en üst seviye.
Diplomasi bitmiştir, bir kere bunu anlayalım. Diplomasi adına yapılan her şey boşa çıkmıştır, bitmiştir. İsrail’in, Siyonist Rejimin diplomasiyle durdurulamayacağı, her bir diplomatik hamlenin ona yaradığı zaten belliydi. Bu olayla da diplomasinin, diplomasi dilinin, diplomatik hamlelerin bittiğinin göstergesidir, ortaya çıktığının göstergesidir bu.
Burada tabii ki halkı Müslüman olan ülkelerin hükümetleri ne yapacaklar? Şu ân onlar bence çok zor durumdalar, tedirginler. Türkiye açısından bakıldığında ise, yani “Türkiye ne yapmalı?” diye sorulduğunda; İsrail – Siyonist Rejim işbirlikçisi siyasette, güvenlik bürokrasisinde, efendim iş dünyasında, kim varsa… Bu işbirlikçilerin hepsinin derdest edildiğini farz ederek söylüyorum:
Bir kere hemen acilen Kolombiya’nın yaptığı gibi Büyükelçi başta olmak üzere İsrail’e ait ne kadar diplomatik misyon varsa hepsi gönderilmeli.
Bu yetmez!.. İsrail’e ait, İsrail’e para akıtan, ekonominin can damarlarını elinde tutan Yahudi sermayesi hemen derdest edilmeli.
Ve daha daha önemlisi aynı Avrupa’nın şu ân yaptığı gibi, nasıl ki Hamas lehine söylenen şeyleri “teröre destek kapsamında farz edip soruşturma açacağım” diyor burada da ülke içinde de İsrail’i destekleyen her bir hareket, her bir sözü teröre destek kabul edip hakkında soruşturma açılmalı ve ivedilikle tutuklanmalı! Destekleyenler…
Onun haricinde, şu “arabulucu” rolünden vazgeçilmeli, arabulucu sahtekarlığından vazgeçilmeli. Çünkü Türkiye arabulucu olmayacak, Türkiye İsrail karşısında kurulması gereken cepheyi oluşturması gereken bir ülke. O cephenin liderliğini yapacak ve Türkiye’nin bugün artık yapması gereken budur. Tâ 30 yıl önce İBDA mimarı Kumandan Mirzabeyoğlu’nun; “şartlar Türkiye’yi tarihî misyonunu icra etmeye zorluyor!” dediği hakikati hatırlarsak, bugünkü şartlar 30 yıl önceki şartlardan kat be kat artmış olarak, daha müsait hâle gelmiş olarak, aynı şeyi yine zorluyor. Dolayısıyla da burada Türkiye’nin artık yakın gelecekte -uzak gelecekten bahsetmiyorum-, yakın gelecekte de var olmasını sağlayacak şey bu İsrail karşıtı, Siyonizm karşıtı kurulacak cephenin liderliğini ele almasıdır.
AdımlarTv: Erdoğan saldırıyla ilgili “tüm insanlığı harekete geçmeye davet ediyorum” dedi?
Ali Osman ZOR: Tamam! Harekete geçmeye davet ederken kendisi harekete geçecek, kendisi yürümeye başlayacak, tüm insanlık da arkasından yürüyecek.
AdımlarTv: Yani nasıl hareket etmesi gereğini gösterecek.
Ali Osman ZOR: Onu gösterecek!
Bunun için çok pratik şeyler;
Suriye ile bütün sorunlar hâlledilecek, Suriye ile ne kadar sorun varsa hâlledilecek.
O sorunlar içerisinde “Kürt meselesi” de halledilecek.
Amerika’nın elini çekmesi cebren söylenecek, zorlanacak, icbar edilecek!
Nato’dan çıkıldığı ilan edilecek! NATO Üslerine / Amerikan Üslerine 48 saat mühlet tanınacak; 48 saat içerisinde ülkeyi terk etmesi söylenecek! Gerekirse NATO Üslerinin bulunduğu bölge insanına çağrıda bulunulacak; bütün halkımız el ele 80 milyon ayağa kaldırılıp NATO üstleri çepeçevre aynı Gazze’yi onlar nasıl ki abluka altına aldılarsa halkımız tarafından NATO üstleri abluka altına alınacak ve 48 saat içerisinde bunlar gitmeye zorlanacak!
Aynı şekilde Mısır’la, Ürdün’le, İran’la, Suriye ile gerekli görüşmeler yapılacak, Amerika’ya ve İngiltere’ye ait, şimdi Fransa’nın da geleceği söylenen gemilerin tekrar Akdeniz’i terk etmesi söylenecek!
Yani bu tabii ki savaş ilanıdır, bunun artık geri dönüşü yoktur. Türkiye bunu yapmazsa eğer onlar bunu Türkiye’ye yapacaklar, bu belli.
İsrail Gazze’de bir saat önce 500 tane Filistinli insanı katlederken başına neler geleceğini, kimlerin neler söyleyebileceğini tahmin etmiyor mu? Ona göre bir hazırlığı yok mu? Bu hazırlık içerisinde zaten önündeki düşman Suriye ve Türkiye. Buradan potansiyel olarak karşı çıkacaklar. Şimdi bu gücün, Anglosakson gücünü de arkasına alan bu İsrail gücünün buraya gelmeden orada halledilmesi lazım.
Yani açıkça İsrail yıkılmalı!
İsrail bölge devleti değil! İsrail Ortadoğu’da, bizim bölgemize Avrupalı, Batılı Anglo-sakson hegemonyası gibi davranan bir “devlet”… Devlet de değil! Dolayısıyla kuruluşunda zaten hiçbir meşruiyeti olmayan İsrail’in bugün az buçuk ona iliştirilmeye çalışılan, uydurulmaya çalışılan meşruiyet de kalmamıştır… İsrail’i durdurmak isteniyorsa gerçekten nasıl durdurulacağına dair sahtekarlığı bırakıp, reel çözümler üzerinde durulmalı.
İsrail savaş istiyorsa savaşılmalı! Dolayısıyla da bu artık bir İslam-Müslüman âleminin filan sorunu da değil. Bu dünyanın sorunu! 8 milyon tane Yahudi, bilemedin 10 milyon olsun, 10 milyon Siyonist, 8 milyar insanı rehin almış! Ve canı istediği zaman, dönem dönem bu 8 milyar insanın içerisinden kitleler seçiyor, o kitleleri her dönem istediği gibi düşmanlaştırıyor, istediği gibi vuruyor, istediği gibi ahlâksızlık yapıyor, istediği gibi zulmediyor! Filistinliler de bunların başında geliyor.
Saddam Hüseyin ve Kaddafi desteği Filistinlilerin arkasından alındıktan sonra, bertaraf edildikten sonra, şımarıklığı iyice arttı. Hele hele burada Türkiye ile Suudi Arabistan’la bu tür ülkelerle yaptığı açık ve gizli ikili anlaşmaları da hesap edersek, kendini iyice meşru gördü.
Bu meşruiyete bir son vermek lazım!
Yine Türkiye’nin yapması gereken;
Uuluslararası, Anglosakson diktatörlüğü ile özellikle yaptığı uluslararası bütün anlaşmalardan şu an çekilmeli Türkiye!
Ve yine buna bağlı olan, Anglosakson Batı’ya bağlı olan ülkelerle yaptığı açık ve gizli ikili anlaşmalardan da çekilmeli!
İsrail’le yapılan bütün anlaşmalardan çekilmeli!
Ve bu süreç içerisinde 80 milyonu tek yürek hâlinde toplayıp, motive edip ayağa kaldırmalı!
Kendi istikbali açısından da bu gerekli. Bu yapılamadığı zaman ilk kendi çukurunu kazacak ama Türkiye’den bu potansiyel çıkacak. Çünkü Türkiye’nin Siyonizm karşıtı, insanlık düşmanı Siyonizm karşıtı kurulacak cephenin liderliğini yapmaktan başka şansı yok.
Bunun için İran’la da görüşecek, Mısır’la da görüşecek, Ürdün’le de görüşecek, Suriye ile de görüşecek… Sorunları varsa açıkça ortaya koyacak, gizli ajandası falan olmayacak hiçbirinin, bu mesele halledildikten sonra sorunlar çözülecek, bu kadar basit bu!
Ve 8 milyon Siyonistin, 8 milyar insanı rehin almasına bir gecede son verilebilir. Biz “mazlumların umudu”, bilmem ne filan derken; işte buyur sana mazlum, buyur umudu ol!
Yani bu din filan meselesi de değil artık. Bu doğrudan doğruya Hristiyanları da etkileyen, Müslümanları da etkileyen, bütün insanlığı etkileyen bir sorun bu. Bu açıdan bakıldığında Siyonizm bütün insanlığın düşmanı olarak başka diğer dinlerin de ittifak alanıdır. Biz kendi açımızdan Rus Ortodoksluğundan başlayarak diğer Ortodoksluk, Katoliklik sıralaması içerisinde zaten yakın müttefik durumundayız Siyonizm karşısında.
Hâliyle de bu problem Türkiye’nin ortaya koyacağı güçlü bir iradeyle anca çözülebilir. Eğer bu konmazsa halk, Anadolu ahalisi kendi içinden çıkaracakları dinamiklerle ile bu iradeyi koyacak. Çünkü burada kalışının, burada var oluşunun başka bir şeyi kalmadı, başka şekilde biz Anadolu’da var olamayız, bizi Anadolu’da bırakmayacaklar!
Adamın “Vaad Edilmiş Topraklar” üzerinden bak; Anadolu toprakları haritasının içinde! Ve bu üst stratejik plan içerisinde adam hamlelerini koyuyor ortaya, Siyonistler. Bunu herkes biliyor, bütün dünya biliyor. Sen buna karşı bir şey koymazsan ortaya, “ya herro ya merro!” demezsen, senin kapının önünde soluğu alacak adam.
AdımlarTv: Ama bu söylediğiniz beklentiyi, 30 yıllık Büyük Ortadoğu Projesinin aktörlerinden birine hitap etmiş gibi olmuyor musunuz ?
Ali Osman ZOR: Olmuyorum!.. “Türkiye’den!” diyorum ve onları da uyarıyorum; sizin gelecekte var olmanızın sebebi de bu hamleyi ortaya koymanız! Yoksa bu hamle en başta söylediğim gibi “Siyonist işbirlikçilerinin zaten derdest edildiğini farz ederek söylüyorum” dedim. Bu şekilde işbirliği içerisinde devam etmek isteyen varsa buyursun! Çünkü orada eğer sen devlet olarak, ülke olarak, toplum olarak, millet olarak biz bu hamleyi yek vücut halinde koymazsak, bu hamlenin koyulabilmesi için burada dinamikler harekete geçecekler. Burada bu değişim sağlanacak.
Çünkü biz daha Anadolu komple öldü diye bakmıyoruz. İnsanlığımızda ki potansiyele güveniyoruz ve o açıdan bakıldığında bizde “Batı düşmanlığı”, “Siyonizm düşmanlığı” köklüdür! Yani Filistin’den de köklüdür. Neticede o topraklar bizim topraklarımız! Azerbaycan’la koyduğun ittifak ilişkisini sen diğer ülkelerle niye koymuyorsun? Üstelik Azerbaycan’da şu an Siyonist rejimi destekliyor! En başından beri…
Dolayısıyla da bu bizim için turnusol kağıdıdır. Biz, Ümmet esası içerisinde farklı ırkların, kavimlerin kardeşliğine inanan bir anlayışız. O zaman “Ümmet esası olmak” nedir? Bugün Ümmet esası olmanın ideolojik ve siyasi parametreleri nedir? Buna bakacağız. Bunun başında Siyonizm karşıtlığı birinci sırada yer alır. Anglo-sakson hegemonyaya, işgale, sömürüye karşıtlık birinci sırada yer alır. Eğer bunun için, bu gayeyle bir hamle ortaya koyacaksan diktatör olmanda da bir beis yoktur. Diktatör olacaksan böyle ol ve bu diktatörlüğünde eğer sen bu hamleyi koyarsan ilk ortaya çıkacağı yer İsrail taraftarlarının, Siyonizm taraftarlarının bu kadar açıkça İsrailciliklerini ortaya koyanların teröre destek vermekten, terör üyesi olmaktan, sorgusuz sualsiz tutuklamandır! Kanun gerekiyorsa da kanun çıkar! Ama sen bu şaibeyi üzerinde taşırken tabii ki bunu yapamazsın.
AdımlarTv: “Milli irade” diyorsunuz, buyurun.
Ali Osman ZOR: Bu şaibenin üzerinden kalkmasının yolu da bu hamleyi ortaya koymaktır. Yoksa bu sel, bu çığ, bu Filistin’den yükselen çığlıklar herkesi alıp götürecek buradan!
Sadece orada İsrail’le de kalmayacak! İsrail’le başladığı zaman sıcak çatışma Lübnan’dan, Suriye’den, İran’dan, Mısır’dan başladığı zaman, halkı Müslüman olan iktidarların isteksizliğinden dolayı onları da alıp götürecek bu sel.
Dolayısıyla bugün artık -o klasik değimle- sözün bittiği yer. “Sözün bittiği yer” demeyecek ama iktidar! Sözün bittiği yeri biz nasıl anlayacağız? Onun ortaya koyacağı reel hamleyle anlayacağız. Bilakis pratikteki tutum ve tavrıyla aksiyonuyla anlayacağız!
Şimdi Dışişleri Bakanı Hakan Fidan demiş; İsrailliler, orada Filistinlileri kovdu, topraklarına kondu, buna da yerleşimci dediler, bunun adı hırsızlıktır!” diyor. O zaman hırsızın kolunu kes! Madem hırsızın “hırsız!” olduğunu tespit ediyorsun, hırsıza yapılması gereken muamele nedir; kolunu kesmektir! Gâsıpsa ciğerini deşmektir! Kalbini sökmektir! Değil mi?! Gasp edenin cezalandırma ölçüsü de budur…
Dolayısıyla ne yapılacaksa yapılacak, burada artık konuşacak filan bir şey kalmadı. Bugün oraya kasteden… Mesele -yine diyorum-; mesele, “Filistin davası” değil! Bugün onu yapan adamın nihaî hedefinde sen varsın! Anadolu var! Bizim çocuklarımıza da bunu yapacaklar! Irak’ta yaptıkları gibi, Libya’da yaptıkları gibi, Suriye’de yaptıkları gibi, bizim çocuklarımıza da yapacaklar bunu.
Biz kurbanlık koyun gibi mi bekleyelim?! Besbelli, 8 milyon tâne Siyonist, Müslümanlar başta olmak üzere dünyanın geri kalanını insan gibi görmüyorlar, hayvan gibi görüyorlar! Onun için de bir saatte 500 kişiyi 1000 kişiyi bombalarla katledebiliyorlar, boğazlayabiliyorlar! Çünkü onların nazarında insan değil bunlar; hayvan, böcek! Adam yukarıya çıkıyor, yukarıdan uçağı atıyor, böcek gibi görüyor… “Bombayı attın mı?”, “attım!” yallah!..
Biz şimdi kurbanlık koyun gibi, şöyle bir mazisi, şöyle bir tarihi olan, şöyle bir misyon icrâ etmiş tarihte; bütün İslâm dünyasının, Türk dünyasının liderliğini üstlenmiş bir toplum olarak, bir devlet olarak, biz nasıl sessiz kalacağız buna?!!
Bizim topraklarımızdı orası! Hâlen de bizim toprağımız, başkasının toprağı değil ki! Filistinlilerden gasp etmedi oraları, onları Türklerden gasp etti! Bizim insanımızdan gasp etti o toprakları!
Dolayısıyla da burada artık yok “arabuluculuk” yaptık, “rehineler”, böyle bir şey bitti, böyle bir şey yok!
AdımlarTv: “Şiddet son bulsun” temennileri, bunların bir anlamı yok.
Ali Osman ZOR: Şiddet, İsrail yıkıldığı zaman son bulacak!
Bu manada İsrail’de yıkılacak, Amerika’da yıkılacak, İngiltere’de yıkılacak! Anlatabildim mi?! İnsanlığın başına belâ olan bu Şeytan Düzeninin kurucuları, savunucuları, yürütücüleri yıkılmadan şiddet filan bitmez! Huzur-muzur gelmez! Ahlâk filan oluşmaz! Bu çok açık artık…
Bizim neslimiz, bir sonraki nesle devredemeyiz bu belayı!.. Çünkü biz yine antrenmanlı bizim neslimiz… Bizden sonraki nesil antrenmanlı değil; zihnini çaldılar, ruhunu çaldılar, emeğini çaldılar, ekmeğini çaldılar, eğitimini çaldılar! Bizden sonraki nesil ne yapacak?! Bizden sonraki neslin yapabileceği bir şey yok!
Dolayısıyla bu, bu zamanda, şimdi hâlledilmeli! Bu mevzu şimdi hâlledilmeli! Aynı “Kartaca yıkılmalı!” diyor ya; İsrail yıkılmalı! Amerika yıkılmalı! İnsanlığın selâmeti açısından, insanlığın huzuru açısından, adalet açısından bunlar yıkılmalı, bertaraf edilmeli…
Ve bizim bölgemizin, Türkiye’nin bu işi örgütleyecek gücü de vardır, yeteneği de vardır! Yeter ki kullanılabilsin, yeter ki bu irade olsun. Şimdi bu irade olmadıktan sonra tabii ki şey olmayacak ama hadise durmayacak. Neticede bu hadisenin tetiklediği başka hadiseler olacak. Ve o hadiseler de bu “doğru hamleyi yapmakta isteksiz davrananlar”ı alıp götürecek!
Ben uyarıyorum, bundan çıkış yok! Bugün hâlâ İstanbul’un göbeğinde, Ankara’da İsrail misyonları duruyorsa bu bizim suçumuz, günahımız, ayıbımız! Durmamalı! Bizim onlarla bir işimiz yok! Onlardan bize bir fayda gelmeyecek, onlarla bir şeyimiz yok. Bir tane Filistinli çocuğun kanına, bir damla kanına değer mi?! Anlatabildim mi? Hâliyle de burada artık “diplomasi”, “konuşmak” filan şu saat itibariyle bitmiştir!
Dolayısıyla da herkes şapkasını alıp, önüne koyup, buna göre düşünmeli. Buradan artık dönüş yok…
Röportaj: AdımlarTV – Aydın Alkan
2 thoughts on “TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ, İSRAİL KARŞITI CEPHENİN LİDERLİĞİDİR! / SON GELİŞMELER ÜZERİNE (17 Ekim 23) – ALİ OSMAN ZOR”