FİLİSTİN CEPHESİNDE MUHTELİF GELİŞMELER

Al Jazeera ve Sanad Ajansının uydu görüntüleri ile yaptıkları araştırma sonucu Gazze’de 3 ile 8 Kasım tarihleri arasında tank ve büyük çaplı zırhlı araç yani paletli zırhlı araç sayısı bir anda 383’ten 295’e düştü.

Askeri Uzman Feyzi el Duveyri:

“Gazze’den 88 tank kayboldu. Askeri olarak bunlar çekilmiş olmamalı çünkü İsrail Ordusu saldırıyor. Araçlar muhtemelen imha oldu veya kapsamlı bakım onarım gerektirecek şekilde hasar alarak bölgeden çekildi.”

Çatışmalar şiddetlenirken ve İsrail Ordusu kapsamlı saldırılarını zırhlı birliklerle yaparken böyle bir düşüşün tek anlamı en az 88 kritik ağır zırhlının kaybıdır.

EYP’ler, tanksavar atışları ve enkaz geçişlerinde alınabilecek potansiyel hasarlar ile özellikle ileri harekat üslerinin düzenli olarak roket ve havan topu atışları ile vurulması bu kayıpları olağan hale getiriyor.

1 aydan uzun bir sürede kuzeyde ve güney toplam 122 Merkava 4 kaybını da muhtemelen böylelikle doğrulamak mümkün sayılabilir.

*

Çoğu hava savunma sistemi ses hızının üstünde uçan hava araçları ve füzelere karşı üretilmiştir. Haliyle bunların füzelerinin de radarlarının da tespit takip ve imha süreci de buna uygun bir teknolojiye sahiptir.

Demir Kubbe ise bundan farklı bir yapıya sahip.

Demir Kubbenin tasarlanırken ve tasarlandıktan sonra rakibi bir ordu değildi büyük bir askeri güç değildi. Gazze’den ve Lübnan’dan atılan ve atılabilecek olan yerel üretim basit ve büyük oranda isabetsiz küçük çaplı roketler ile havan toplarıydı.

Bu roketlerin en büyük özelliği ise düşük hızlarının olmasıydı. Pek çok roketin hızı en iyi ihtimalle saniyede 60 ile 200 metre saniyeydi ki bu ses hızının altındaydı yani birkaç yüz km ile saatte 700 km arasında değişen roketler atılmaktaydı.

Radarda tespit edildikleri an potansiyel rotanın tespiti ve saatte 3 bin 500 km hızla gelen yani olası en hızlı yerel roketin 5 katı hızla yaklaşan Demir Kubbe hedefini rahatlıkla gafil avlayabiliyordu.

Bu uzun yıllar böyle sürdü gitti.

2014 ve sonrasında ise Gazzeli grupların ses hızında ve ses üstü hızla yaklaşan roketler kullanmaya başlaması ise krize yol açtı. Radarda tespit ve füzenin yollanması ile roketin olası hedefine düşme süresi arasında İsrail’in lehine olan uçurum azalmaya başlamıştı.

2021 Savaşın sürecinde yüzde 20’lere kadar düşen havada imha oranı ile bu daha da düştü ki bu savaşta da İsrail’in resmi rakamları bile bu oranla benzerlik gösteriyor.

Uzun menzilli roketlerde İran’ın desteğiyle arttırılan hız Tel Aviv, Elyat ve Hayfa gibi kritik hedefleri korurken Demir Kubbenin yavaş hedeflere karşı tasarlanan radarlarının zamanında tespit edememesi yahut hedefi ıskalaması nedeniyle Arrow ve Patriot sıklıkla kullanılır oldu.

İsrail için esas kritik hava savunma stoku Arrow ve Patriotlara ait olanlar çünkü Husi, Hizbullah, Suriye, İran ve diğerlerinin stratejik füze saldırılarına karşı hayati öneme sahipler.

Hizbullah’ın kuzeyde yaptığı roket atışlarının önlenememesi de tam da bu yüzden yaşanıyor. Ordu tipi Grad roketi ses hızının 2 katında yaklaşıyor ve kullanılan çeşitli yerel üretim roketler de İran ve Suriye’nin desteğiyle Demir Kubbenin hızını alt etmek üzere tasarlanmış halde ve İsrail bu tarz saldırılarda kritik stratejik hava savunma füzelerini kullanmak ile gelecek hasarı kabullenmek konusunda ikileme düşüyor.

Gazzeli grupların uzun mesafe roket atışları kuzeydeki toprak kayıpları ve bulunan yahut imha edilen atıcı sistemler yüzünden azalsa da Gazze ve çevresine olan saldırılar aynı hızla devam ediyor. Buna rağmen nispeten uzun menzilli atışlarda Patriot ve Arrow kullanımı artmaya başladı yahut da Demir Kubbe tepkisi yetersiz oldu.

Muhtemelen Demir Kubbelerin aşırı kullanımı ile yaşanan yıpranma ve stok azalmasının yeni büyük belirtileri yaşanıyor.

Tam bu süreçle uyumlu olarak da İsrail’in kara operasyonunu hızlandırması ve kayıplara aldırmadan büyük hücumlar yapması ile Hizbullah’ın kuzeyde 100 kilometrelik sınır hattı boyunca saldırıların miktarını ve şiddetini arttırması asıl büyük roket ve füze gücüne sahip olan Hizbullah’ın artık uygun fırsatı yakalayabileceklerini düşündüklerini ortaya koymaktadır.

*

3 gündür Kıbrıs’tan ve Girit’ten ABD nakliye uçakları ile helikopterler Beyrut’un 50 km kuzeyindeki Hamat Hava Üssüne iniş yapıyor. USS Gerald Ford uçak gemisi filosundan da bölgeye deniz piyadeleri getiriliyor.

Üs oldukça küçük lakin Beyrut ve Trablus Şam arasında kritik bir konumda bulunuyor ve etrafı geniş bir Hristiyan nüfus ile çevrili.

Batı ve İsrail yanlısı Samir el Cece’nin Lübnan Kuvvetleri bölgede güce sahip. Üstüne de kuzeyde Hizbullah’a karşı sık sık batı ve İsrail ile iş çevirmeye kalkışmış radikal gruplar var.

Üsse 3 günde 50 kadar helikopter ve 10 nakliye uçağı ile bir bölük deniz piyadesi ve çeşitli özel kuvvetler ile ikmal personeli getirildi.

Üssün hemen batısında bulunan ufak liman da bölgedeki birlik miktarı artarsa denizden ikmal için kullanılabilir ve zırhlı birlikleri indirmek için güvenli bir saha olabilir.

Beyrut ve Trablusşam’da batı ile bağlantılı Hristiyan ve Sünni silahlı gruplar olsa da Hizbullah’ın gücü fazla ve ABD olası kriz anında buralara çıkartma yapmanın yapılsa da güvenli köprübaşları kurulmasının çok zor olacağını biliyor.

Bunun yerine Lübnan kuzeyi ve güneyi arasındaki kıyıdaki ana ikmal rotasını kesecek, Hristiyan ve potansiyel olarak da Hizbullah karşıtı Sünni yerel güçlerden uzun vadede destek alabileceği güvenli bir nokta güvenli bir sıçrama tahtası temin etmek için ABD Ordusu Hamad Hava Üssüne yığınak yapıyor.

Beyrut’a ve Trablusşam’a 1980’lerde olduğu gibi doğrudan çıktıklarında inşası henüz bitmemiş büyük bir komuta kontrol merkezi ve kale olarak inşa edilen Beyrut Büyükelçiliği de emniyetli halde değilken 2020 Beyrut Patlaması sonrası limanı da kullanışsız olan Beyrut ortadayken ABD daha temkinli gitmeyi tercih ediyor.

Hamat’a gelen ABD askerleri uzun vadede ABD’nin Lübnan’a dönüşü için konuşlandırılıyor.

Öncü birlikler olsa da en önemli amaçlarından biri de bir süre sonra sayısı artacak ABD personelinin çevredeki Hristiyan sivil bölgelere dağılması sonrasında olası Hizbullah tepkisi halinde burada yaşanacak bir çatışma ile tekrar Hristiyan, Sünni ve Şii gruplar arasında yeni bir iç çatışma başlatmak ve bu bahaneyle iki kesimi Hizbullah’a karşı silahlandırıp hava desteğiyle Hizbullah’ın üstüne sürmektir.

ABD şu an Hamat’a bir yem yerleştirdi ve yem yutulursa bunu yeni Lübnan İç Savaşına giden süreci tetiklemek için kullanmak istiyor eğer bir süre dahi başarılı olurlarsa İsrail’i kuzeyden uzun süre rahatlatabileceklerini ve genel bir başarı halinde de Suriye’ye sarkma imkanı bulup Rusya ve İran’ı da tehdit edebileceklerini biliyorlar.

ABD 40 yıl sonra Lübnan’da yine bir macera arıyor ancak bu macera konusunda ısrarlı olursa karşılaşacağı süreç 40 yıl öncekinden bin kat daha beter olacaktır.

13 Kasım 2023

Kaynak: Telegram Enformasyon

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d