İNCİRLİK’TE NELER DÖNÜYOR?
İncirlik, ülkemiz sınırları dahilinde olmasına mukabil terörist Amerika’nın, Kuzey Atlantik Haçlı terör Örgütü NATO’nun kullanımına sunulmuş bir üs, işgâl altındaki bir vatan toprağıdır maalesef. AKP ikitdarı da kendisinden önceki iktidarlar gibi bu üssün kullanımını, vatan topraklarını sadece yabancı değil aynı zamanda düşman askerlerinin çiğnemesine mani olmamış, bilakis yeni taleplerle gelen emperyalist eşkiyaların bu talepleri çerçevesinde üssün kullanım şartlarında genişlemeler yapılmış, yeni imkânlar sağlanmıştır; Amerika’nın PYD-PKK’ye yardım için kurmuş olduğu Uluslararası Koalisyon adlı yeni Çekiç Güç’ün kullanımına izin verilmiş olması gibi…
Evet, şöyle bakarsanız, “adamlar buraya silâh zoruyla mı geldi?” denebilir. Doğrudur, silâh zoruyla gelmediler. Onları bizim adımıza karar verme yetkisini kullanan iktidarlar davet etti, ondan sonra gelen iktidarlar da “git” diyemedi, diyemiyor. İşgâl sadece silâh zoruyla olmuyor. Zaaf ve güçsüzlükten istifade, silâh kullanmaya gerek kalmadan da işgâl gerçekleşebiliyor ki, tek bir mermi atmadan teslim olma mânâsına gelen böylesi bir işgâl mi yoksa direnerek, çarpışarak, vuruşarak ve neticesi yenilgi olanı mı daha kötü?
Bu tartışmaya girmeyeceğiz. Meselemiz İncirlik’in emperyalizmin emellerine tahsis edilmiş olması ve vatanımızın bu utanç verici hâlden, düşmanın tek bir mermi atmaya gerek duymadan gerçekleştirdiği işgâlden kurtarılması gerektiği gerçeği.
İncirlik’te görev yapmış Albay Orkun Özeller, emekli olduktan sonra yaşadıklarını kaleme alarak, İncirlik’in ülkemiz ve bölgemiz aleyhine nasıl kirli işlerde kullanıldığını ifşa etmiş. Veryansıntv’den Erdem Atay da Özeller’in kitabını tanıtım amacıyla kaleme aldığı yazıda, İncirlik’te ülke ve bölge aleyhine Amerikalıların çevirdiği kirli işlerden bir kısmını aktarmış.
Neticede, İncirlik’in işgâlden kurtarılması mücadelesi de anti-emperyalist mücadelede birlik noktalarından biridir. Atay’ın yazısının ilgili bölümlerini de bu çerçevede takdim ederiz:
Üssün tüm ayrıntıları bu kitapta! İncirlik’e gizlice getirilen 1700 silahla ne amaçlanıyor?
Erdem Atay
Türkiye, 15 Temmuz’u daha kafasında atlatamadan ikinci bir darbenin olacağını konuşuyordu.
Herkes bir şey söylüyordu.
Söylenen ikinci bir cümle daha vardı: 15 Temmuz’un asıl karargâhı İncirlik!
O dönemlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 15 Temmuz’un arkasındaki gücün ABD olduğunu söyleyecek ama buna dair başka bir hiçbir açıklama yapmayacaktı.
İşte o dönemlerde, yani Kasım’ın başında İncirlik Üs komutanlığına komutan yardımcısı olarak Özel Kuvvetler mensubu Albay Orkun Özeller atandı.
Atamayı bizzat Emekli Korgeneral Zekai Aksakallı yapmıştı.
Orkun Albay’ın görevi devraldığının ikinci günüydü. Özel Kuvvetler Karargâhından bir telefon geldi.
Gelen telefonda, ‘Amerikalılar İncirlik Üssü’ne 2000’e yakın M-16 piyade tüfeği getireceklermiş, bilgin var mı?’ diye soruldu.
‘Araştırıp, dönüyorum’ cevabını verdi.
Kendinden önceki komutana sordu. ‘Bilmiyorum’ yanıtını alınca araştırmaya devam etti.
Ardından Amerikalı komutan Albay Stahl’ın yanına gitti. Amerikalı albay, ‘Bize gelecek M-16 silahları yok’ dedi.
İnanmadı, soruştmayı sürdürdü ve gerçeği buldu.
2016 yılının Eylül ve Ekim aylarında toplam dört ayrı sortide bin 700’e yakın M-16 silahla birlikte patlayıcılar ve askeri malzemeleri gelmişti. Bunlar da Hava Kuvvetlerimizin unsurları tarafından kontrol altına alınmıştı.
Orkun Albay edindiği bilgileri derhal Özel Kuvvetler Komutanlığına bildirdi.
Peki bunlar hangi amaçla İncirlik’e gelmişti?
Amerika, 15 Temmuz kalkışmasından birkaç ay sonra, ne olduğunu bilmediğimiz, silah ve patlayıcıları neden getirmişti?
ÖSO’culara Eğit Donat kapsamında olsa, neden haber verilmemişti?
Üs’teki Amerikan askerleri için olsa, Amerikalılar zaten bu silahları kullanmıyordu ve zaten Üs’te bu kadar Amerikan askeri yoktu.
YPG’ye verilecek olsa, onlara zaten havadan destekle mühimmat ve silah gönderiyorlardı. İncirlik’e neden gelsindi!
Yoksa, 15 Temmuz sonrası yaşanabilecek olası bir karışıklık için mi gelmişti bu silahlar?
Kimse bilmiyordu.
***
Genelkurmay Başkanlığı hemen harekete geçti ve bu elindeki bilgiler ışığında Amerika’dan konuyla ilgili resmi bir açıklama istedi. Bu silah ve patlayıcıcıların hangi maksatla İncirlik’e getirildiğini sordu. Amerikalılar, resmi olarak yazıyla verilmiş soruya, ‘Yanlışlıkla İncirlik’e indirildiği, aslında gideceği yerin Almanya olduğu’ yanıtını verdi.
Yani ‘sehven’ olmuştu!
Resmen dalga geçer gibi bir cevap ile karşılaştı Genelkurmay.
***
Aradan aylar geçti.
Başka bir kriz ile ilgili Ankara’dan bir Amerikan tuğgeneral gelmişti İncirlik’e.
O başka krizi konuşmak için bir odaya toplandılar.
Kriz çözüldü.
Tam o sırada Orkun Albay, Amerikalı generale İncirlik’e getirilmiş olan bin 700 silah ve patlayıcılar ile ilgili olan durumu anlattı sonra da sordu: Bu silahlar neden geldi?
Amerikalı general, ‘Kusura bakmayın, biz onları Almanya yerine yanlışlıkla buraya indirmişiz’ yanıtını verdi.
Orkun Albay hazırlıklıydı, İncirlik’e gelen silahlarla ilgili ayrıntılı bilgileri edinmiş, hatta belgelemişti. İşte o an, Amerikalı generale silahlarla ilgili hazırlanan manifestoyu çıkardı ve söyledi:
‘Sayın General, İncirlik’e gelen silahların yanlışlıkla geldiğini, bunların Almanya’ya gitmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Ancak bu silahlar İncirlik’e zaten Almanya’dan gelmiş, üstelik alıcı olarak yazan şahıs da İncirlik’te görevli’.
Amerikalı general sustu, Orkun Albay devam etti:
‘Sayın General, biz bunların gerçekten Türkiye’ye neden getirildiğini çok merak ediyoruz.’
Amerikalı general buz kesmişti, yanındaki albaya döndü baktı. O da bir şey diyemeden komutanına baktı. Hiçbir cevap veremiyorlardı. Sessizliği yine Orkun Albay bozdu, tekrar manifesto çizelgesine bakmalarını rica etti. İncirlik’e gelen malzemeler ile ilgili tüm bilgiler tam olarak yazmıyordu ve çizelgenin bazı yerleri boş bırakılmıştı. Mesela patlayıcı yazıyor fakat karşılığında ne kadar olduğu belirtilmiyordu. Ya da silah modeli yazıyor fakat miktar eksik yazıyordu.
Amerikalı general bunları görünce önce özür diledi ve bu kez hatayı kargocuya attı.
Amerikalı generale göre kargocular özenli çalışmamış!
***
Konuşmanın devamını Orkun Özeller’in yeni çıkan ‘İncirlik Ağacı’ adlı kitabından okuyalım:
“Amerikalı generale bu hususu gösterince özür dileyerek bu hatanın kargocuların özenli çalışmamasından kaynaklandığını söyledi. Ben de kendilerine böyle bir manifestoyla bu silah ve malzemeyi Güney Carolina’dan Kuzey Carolina’ya götürüp götüremeyeceğini sordum. Tabii ki eksik bilgilerle hazırlanan manifesto ile transfer etmenin mümkün olamayacağını söyledi. Ben de ‘Peki orada getiremiyorsunuz da neden Türkiye’ye getiriyorsunuz?’ dedim. Sanırım bu saatten sonra Amerikalı general benden pek hoşnut kalmadı. Toplantı bizim açımızdan çok başarılı geçmişti.
Gelişmeleri hemen üst komutanlığa bildirmek üzere odama döndüğümde günün ikinci sürprizi ile karşılaştım. Kapıda beni bekleyen Binbaşı Tayfun, ‘Komutanım, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar öğleden sonra geliyormuş’ dedi.”
Evet, İncirlik’e gizemli bir şekilde piyade silahları gelmiş, Amerikalılar alenen, açık açık yalan söylemiş, Almanya’ya gidecekken sehven Türkiye’ye gelmiş dedikleri silahların Almanya’dan geldiği ortaya çıkmıştı.
Ancak bu silahların neden geldiğini hala bilmiyoruz.
15 Temmuz sonrası Amerika’nın İncirlik Üssü’ndeki faaliyetlerinden sadece biri bu. Peki ya, 15 Temmuz öncesi neler oldu Üs’te?
Kimler biliyor?
***
Eğer geçen senelerde emekli olan Albay Orkun Özeller İncirlik Ağacı’nı kaleme almasaydı, bu silahları da bilemeyecektik.
Aynı Orkun Özeller kim mi?
***
Tarih 10 Mayıs 2017.
Yer Adana İncirlik Hava Üssü.
Üs’te ‘Koalisyon’ güçlerinin karargahında bir veda ve madalya töreni düzenleniyor.
Sahneye Amerikalı Albay Kevin Leahy çıkıyor.
Elinde bir madalya…
Albay Orkun Özeller’i çağırıyor. Üstün başarılarından dolayı Orkun Özeller’e Amerikan madalyası veriyor.
Orkun Özeller ise şu tarihi açıklamayı yapıyor:
“Sizleri yaralamak ve üzmek istemem. Fakat bu madalyayı kabul etmem mümkün değil. Çünkü bu madalyayı verenler benim düşmanım olan YPG ile işbirliği içindedir. Onurum bu madalyayı kabul etmeme müsaade etmemektedir.”
… Amerikalıların verdiği madalyayı Amerikalılara iade ediyor.
***
Bu onurlu Türk askerinin müthiş anıları ve İncirlik gerçekleri İncirlik Ağacı adıyla Pankuş Yayınları’ndan çıktı. Kitapta çok önemli başka ayrıntılar da var.
25 Ekim 2022