FİLİSTİN CEPHESİ’NDE DÜŞMANA HEZİMET TATTIRILIYOR

Ayhan SÖNMEZ

Çatışmalar devam edip Siyonist ordunun işgâl teşebbüsleri başarısızlıkla sonuçlanırken, dün gece üst düzey Hamas yetkililerinin esir değişimi meselesine çifte müdahalesi sonrasında İsrail de kendisini siyasî bir çıkmazın içinde buldu.

Evvelâ, İzzeddin El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde’nin müdahalesi oldu. Sözcü, tutuklular konusunda temaslarda bulunulduğunu, anlaşmaya varılma ihtimali olduğunu, ancak düşmanın görüşmelerden çekildiğini söyledi. Ebu Ubeyde, “Elimizdeki çok sayıda düşman esirinin bedeli, tüm Filistinli mahkumların tüm hapishanelerden serbest bırakılmasıdır, hapishaneler boşaltılmalıdır” dedi ve sözlerini şöyle tamamladı: “Eğer düşman esirlerin davasına kesin olarak son vermek istiyorsa, biz hazırız. Eğer kendisi bunun parça parça yapılmasını istiyorsa, buna biz de hazırlıklıyız.”

Bunu, Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki siyasî lideri Yahya Sinvar’ın bir açıklaması takip etti: “Siyonist düşmanın hapishanelerindeki tüm tutukluların serbest bırakılması karşılığında tüm esirlerin serbest bırakılmasını da içerecek bir anlaşmaya varmaya derhal hazırız.”

İsrailli mahkûmların aileleri, mahkûm değişim sürecinin derhal başlatılması konusunda desteklerini yeniden teyit etti. Aynı çözümün, eski Savaş Bakanı Saul Molfaz gibi Siyonist teör örgütünün önde gelen yetkilileri tarafından da desteklendiğini hatırlatırız.

İsrail askerî sözcüsü -görünüşe göre Netanyahu’nun emri üzerine-, Sinvar’ın İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlar karşılığında tüm İsraillileri Gazze’den serbest bırakma teklifini, “Hamas’ın yaptığı psikolojik bir savaştan başka bir şey değil” diye karşıladı.

İsrail’in Kanal 12 TV’si, Netanyahu’nun İsrail’deki tutukluların dosyasını yürütmekle görevlendirdiği memurun istifa ettiğini bildirdi!

Ancak dikkatli bakılırsa, Tel Aviv’in bazı bölgelerinin mücahid roketleri tarafından vurulması ve Ben Gurion Havalimanı’nın yeniden kapatılmak zorunda kalınması sonrası, Netanyahu’nun dün geceki açıklamalarında önemli bir değişiklik olduğu fark edilir. Netanyahu, önceki günlerde Hamas’ın tamamen ortadan kaldırılmasından bahsediyordu, şimdi Hamas’ın askerî ve idarî yeteneklerinin yok edilmesinden söz etti. Fark çok büyük. Ayrıca, “Hamas’ın askerî ve idarî yetenekleri” daha önceki savaşlarda şimdiye kadar birkaç kez yok edildiyse de daha da gelişmiş olarak her seferinde yeniden ortaya çıktı.

Siyonist medyanın söylemi de değişiyor. Reuters dün şu yorumu yapmıştı: “Ordu, Gazze’deki Hamas altyapısını vurduğunu söylüyor ama bunun doğru olamadığını görüyoruz, zira Gazze’den atılan roketler nedeniyle şu anda Tel Aviv kameralarımız önünde yanıyor.”

İnternet medyasında da şu minvalde yorumlar yazılıyor: “Giderek artan sayıda İsrailli, bir balonun içinde yaşadığını açıkça anladı. Güya sağlam temeller üzerine beklentiler ve faraziyelerden oluşan bir zemin oluşturduk. Mükemmel havacılık bizi kurtarmadı ve istihbarat sistemimiz dünyanın en iyisi değil. Halen Amerika Birleşik Devletleri’ne güvendiğimiz de açıkça ortaya çıktı. Biden’ın yardımı olmasaydı bu hafta varoluşumuzla ilgili bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilirdik ve hâlâ da böyle bir tehlike içinde olabiliriz.”

Buna mukabil, Filistinli muhabirlerin üzerlerinde son günlerde ödedikleri ağır bedellere rağmen sakinlik görülüyor. İşte Filistinli bir gazetecinin tipik bir yazısı:

“Gazetecilik mesleğimde ben de dahil olmak üzere pek çok kişinin annelerimizin sesini duymaya, onlardan güç almaya, içinde bulunduğumuz şartlar konusunda onlara güvence vermeye ihtiyacı var. Haberleşme devam ediyor ve iletişim eksikliği ve imkânsızlığı nedeniyle her yerden bilgi toplamak için mümkün olduğunca yoğun çalışıyoruz. Tüm Filistinliler gibi biz de çocuklarımıza öğle yemeği ve su verememenin acısını çekiyoruz. Saldırganlık devam ettiği için bütün gün işte kalmak zorundayız. Çocuklarımızla birlikte değiliz ve onlara ne olduğunu bilmiyoruz. Durumumuz bu olsa da, geri adım atmayacağız.”

Netanyahu ve kliğinin, Batı’nın emperyalist liderlerinin kendisine yağdırdığı yardıma rağmen siyasî olarak boğulması, “yenilmez” Siyonist ordusunun sahada devam eden başarısızlığının bir sonucudur.

Mesela İsrail’in nükleer tesislerinin bulunduğu Negev çölündeki Dimora’ya dün ilk kez bir Kassam roketi düştü. Bu roket tesisin göbeğine de düşebilirdi.

Dün saat 19.00’da İzzeddin El Kassam Tugayları’nın Tel Aviv ve çevresini vuran roketleriyle Direniş mücadeleye devam etti. İşte duyurularından bazıları:

Saat 21.00’de İzzeddin El Kassam Tugayları, Siyonistlerin sivillere yönelik katliamlarına tepki olarak Tel Aviv’e doğru yeni bir roket bombardımanı başlattı.

Saat 21.07’de Kudüs Tugayları Tel Aviv, Aşkelon, Sderot ve Aşdot’a roket saldırısı düzenledi.

Bir Direniş roketi Sderot’a çarptı.

Saat 22.35’te Kudüs Tugayları, Gazze Şeridi’nin kuzeybatısına sızan düşman kuvvetlerini havan toplarıyla bombaladıklarını duyurdu.

Saat 22.50’de Direniş kaynakları, Beyt Lahia şehrinin kuzeybatısında Direniş savaşçıları ile işgâl ordusu arasında şiddetli çatışmaların yaşandığını duyurdu. Savaşlarda Direniş havan topları ve tanksavar füzeleri kullanıyor.


Aynı zamanda Direniş, Han Yunus’un doğusunda ağır makineli tüfeklerle çatışmaya girdi.

Direniş, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun kasabasının doğu sınırı yakınında işgâlcilerle çatışmaların başladığını duyurdu. Duyurular kesindi: Şu ana kadar düşman tarafından herhangi bir kara ilerlemesi kaydedilmedi.

İzzeddin El Kassam Tugayları, Kornet füzesinin Siyonist ordunun gururu olan “Namer” zırhlı personel taşıyıcısını (14 asker taşıyan) havaya uçurduğunu gösteren bir video yayınladı. Patlama Gazze şehrinin Shujaya ilçesinin doğusunda meydana geldi.

Sabah saat 9.07’de Kudüs Tugayları, Gazze Şeridi’nin kuzeybatısındaki sızan güçlerle makineli tüfekler ve havan toplarıyla çatışmaya girerken, bir Siyonist subayın ağır yaralandığını ve bir askerin de hafif yaralandığını duyurdu. Düşman da bunu doğruladı.

Saat 09.50’de İzzeddin El Kassam Tugayları şu açıklamayı yaptı: “İzzeddin El Kassam Tugayları savaşçıları, Beyt Lahia’nın kuzeybatısındaki El Amiriya bölgesine sızan Siyonist güçlerle yüzleşmeye devam ediyor. Onlarla silâahlı çatışmaya girdiler, top mermisi ve Al-Yassin 105 havan mermisi ile düşman araçlarını hedef aldılar, çok sayıda keskin nişancı operasyonu gerçekleştirdiler. Düşman, hâlen düşman güçlerini hedef alan savaşçılarımızla çıkan çatışmada çok sayıda askerinin yaralandığını itiraf etti. Bu, zafer veya şehitlik için kutsal bir savaştır.”


Ve Avrupalı birlgisayar korsanları, İsrail’in Kanal 13 TV’sinin şifresini kırmayı başardı.

Hiçbir şey bitmiş değil elbette. Her şey Filistin Direnişinin destanlaştığını gösteriyor. Netanyahu’nun Gazze’de ölen siviller, bombalanan hastaneler, okullar, camiler ve kiliseler ile parçalanmış çocuk bedenleri dışında Siyonist kalabalığa gösterecek hiçbir şeyi yok, ama hiç!

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: