DERİN SAVAŞ – 6: HARKOV

Ayhan SÖNMEZ

Altıncı Bölüm

Korkunç kıyım, Kızıl Ordu’nun alt basamaklarından yüksek basamaklara liyâkatsiz terfilere ve Stalin dalkavuklarından oluşan bir kadro ile yönetilmeye, doktrin konusunda kafa karışıklığı ve bilgisizlikle şümûllü bir şekilde savaşa girilmesine sebeb oldu. Almanlar 1941’de işgâle başladığında, kilit bir mevkideki Rus komutanlardan biri, tankların süvarilere tâbi olacağını, gelip geçici bir moda olduğuna inandığını açıkça ifade etmişti. Stalin dalkavuğu olan, ancak basiretsizliği bu derece biri, Alman panzerlerine karşı durabilecek komutan olmamalıydı, ama oldu. Trajik 1941 felâketi öngörülebilirdi. 1941’de derin muharebe, toplu tank kuvvetleri hayalleri rafa kaldırıldı ve görev sadece hayatta kalmaya dönüştü.

1941 yılı, Kızıl Ordu için her anlamda bir felâketti. Kasım ayının sonuna kadar hem savunma hem de karşı taarruz olmak üzere her operasyon muhteşem bir yenilgi ve inanılmaz kayıplarla neticelendi. Aralık ayının gelmesiyle, Wehrmacht’ın genel olarak tükenmesi ve yıpranması, coğrafî ve iklim olumsuzlukları gibi sebeblerle, savaş sahası inisiyatifi bir müddet Kızıl Ordu’nun eline geçti ve Sovyetler genel bir kış saldırısı yürütebildi. Bu çabanın meşhur motivasyonu Wehrmacht’ın Moskova kapılarına dayanması oldu. Kızıl Ordu burada başarılı bir karşı taarruz gerçekleştirdi. Bununla kalmadı cephe genişledi ve genel bir taarruzla, Wahrmacht’ın toprak kazanımlarının bir kısmını tersine çevirebildi.

Operasyonel bir bakış açısıyla, Sovyet Kış Taarruzu oldukça basitti ve Tukhachevsky ve destekçilerinin hayalini kurduğu, dikkatlice plânlanmış ve kademeli operasyonlarla hiçbir benzerliği yoktu. Aralık ayına gelindiğinde, Kızıl Ordu’ nun düzgün bir kademeli saldırıyı titizlikle planlamak ve hazırlamak için ne zamanı ne de kaynakları vardı. Yetersiz donanımlı ve hazırlıksız bir dizi mevcut orduyu Almanlara fırlattılar. Tükenmişlik durumu… Nisan ayına gelindiğinde, bu saldırılar (yüksek kayıplar pahasına) çeşitli başarı seviyelerine ulaştı ve savaşın enerjisinin bittiği her yere yerleşen tuhaf, dalgalı bir cephe…

Kurmay subayları tarafından çevrelenmiş ve birbirinden yüzlerce kilometre mesafede durum haritaları üzerine eğilmiş Stalin ve Hitler için, bu tuhaf cephe hattında belirli bir nokta göze çarpıyordu. Bu cephenin güney kesiminde, İzyum şehri çevresinde oluşmuş bir çıkıntıydı. Sovyet kış saldırısı, Harkov’daki Donets nehri üzerindeki bir köprüyü başarıyla ele geçirmişti. Kızıl Ordu’nun Alman saldırıları karşısında ilk tutanabildiği yer işte burasıydı. Küçük bir başarıydı, ancak büyük tersine dönüşün mühim bir alâmeti olmuştu.

Buradaki cephenin dolambaçlı, düzensiz doğası, hem doktrine dair eğilimlere hem de daha geniş stratejik yönlerine göre her iki taraf için de son derece cazip fırsatlar sundu.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: