UMUDA KOŞMAK
1. Dert yarışında bayrak kazanmak atlara değil insanlara mahsus soylu ruhların kaderi midir yanmak izahını yapsın hele şu tozlu kamus nola ki ava giderken avlan
1. Dert yarışında bayrak kazanmak atlara değil insanlara mahsus soylu ruhların kaderi midir yanmak izahını yapsın hele şu tozlu kamus nola ki ava giderken avlan
Salih Mirzabeyoğlu: “Tolstoy’un, “sanat, hiçliğe yakın yerde başlar!” demesi boşuna değil. Kulakların çınlasın Hakan Yaman!” (Ölüm Odası, B- Yedi, Giriş, İbda
Hüseyin Nihal Atsız 12 Ocak 1905 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Aslen Gümüşhanelidir. Türk Dili, Türk Edebiyatı ve Türk Tarihi gibi alanlarda kendisini yetişt
Şehidimiz Ünsal Zor’un aziz hatırasına… ÜN SAL’MIŞ AKINCI Bir tebessüm sanma nisyan gibidir; Bu suskun bakışlar isyan gibidir. *** Vurulur hasretin kanlı kırbacı; Hatıra bahçesi hüsran gibidir. *** Zulüm teknesinde yenik tevekkül Sabır tarlasında yılan gibidir. *** Güneş yere indi bir mızrak boyu; Kıyamet önü toz duman gibidir. *** Kükreyişi, ün salmış akıncının Gaza meydanında aslan gibidir. *** Ölüm değildir bu mevsimde açan! Sanmayın şehâdet hicran gibidir. *** Yoksa mavi bayrak, Başyüce yoksa Bütün kavuşmalar yalan gibidir. *** Kendi toprağımız gurbet olsa da; O nizâmda her yer vatan gibidir. *** Susuyorsak sanma nisyan gibidir! Bu suskun bakışlar isyan gibidir. Hakan YAMAN
25 Mart 2015 Çarşamba günü dergi büromuza karşı gerçekleştirilen saldırı sırasında şehîd olan gönüldaşımız Ünsal ZOR vesilesiyle bugün bir dizi program gerçeklw
NASTENKA (Hakan YAMAN – Şiir) Köprüleri yağmura kurmuşlar nastenka ıslandıkça seni beklerim, yalnız seni….
Onu iskeleye bitişik falezlerin hemen üstüne kurulmuş Tophane Parkı karşısı ile Ordu Evinin arasına sıkışık dar bir yoldan çıkılan kitapçılar sokağında, meşhur bir sahafta tanımıştım. İnsanın derisine yapışan tuzlu, aksi ve kızgın Antalya güneşinin pişirdiği öğle saatlerinden hemen sonraydı. Bu demlerde yaprakları hafiften kıpırdatan belli belirsiz ıslak ve rutubetli bir esinti bile ölü bir gezegenin aydınlanması gibi ürperti verir.
Bir köke bağlanmayan, temelsiz, dayanaksız, geldiği ve gittiği istikâmet belirsiz her meseleye “soysuz” damgası vurulsa yeridir. Soysuz felsefe, soysuz ideoloji, soysuz tarih, soysuz iktidar, soysuz muhalefet, soysuz edebiyat ve tabii … Read More